28 Şubat 2009 Cumartesi

*YARI YOL*


Bu gün nedendir bilmediğim tuhaf bir hüzün içersindeyim.Hani hiçbiryere sığamama durumları olur ya işte öyle.Sabah kalkıp işe geldim minik kuşlar kapıdan uğurladılar annelerini.Yürürken sessizce yağan yağmurda eşlik etti bana.Nerden aklıma geldi bilmiyorum ama yaş otuzbeş yolun yarsı şiiri aklımda.halbuki 35 i devireli nerdeyse iki yıl oluyor.Böyle bir ruh hali içindeyken Can Dündara ait "Hayat ve Ben" adlı yazıyı okudum çok hoşuma gitti son paragrafını da buraya yazmak istedim.




























*Baktım ki ikinci yan kapıda... ve hayatın ceza sahası yakın...
Doldurdum bir kara kutuya 35 yılın hesabını. Acılar, sancılar bir çekmecede, sevdalar diğerinde... Bir yerde hüzünler ve korkular, bir üstte sevinçler ve zaferler... Kat kat, dizi dizi dizdim kullanılmış takvimlerimi...
Sabırla kapattım kutuyu, sevgiyle mühürledim ağzını...
İlk yarı bilançom o benim:
Yangında ilk kurtarılacak... kazada ilk açı­lacak...
Yarımlar tam olduğunda kara kutuyu açıp bakanlar teşhis, koyacaklar halime... "Çok mutlu olmuş, fazla yüksekten uçmuş zavallı" diyecekler, ya da "sebepsiz alçalmış... Bile bi­le vurmuş kendini dağlara..."
Fakat kara kutu ancak bir kısmını söyleye­cek hikayenin...
Kalanı benimle gelecek...
Dağların yamaçlarına savuracağım en mahrem hatıralarımı...
Reyhanlar
saklayacak sırlarımı..
Skoru bir tek Ege'nin suları bilecek... Deni­ze kavuşabilirse eğer içimdeki nehir... Hayat: 0... Ben: 1 *

25 Şubat 2009 Çarşamba

*EVİMİZDEN KAHVALTI MANZARALARI*




















Hava puslu ve soğuk inceden yağmurda var deniz gri İnsanı karamsarlık ve mutsuzluğa itecek herşey mevcut.Amaaaaa
Yinede ben bu havalara pabuç bırakmak istemiyorum.
Sabah 6.30 da kalktım prensesler ve babaları uyurken onlara peynirli ekmek hazırlayıp fırına attım.Prenseslerin sütü hazırlandı.Çayımız demlenirken saçlarıma şekil bile verdim herşey tamam uyandırma faslına geçildi Nazlı prenses ve babası sabahları öyle mutsuz öyle bezgin oluyorlarki anlatamam ama minik prenses gözünü açar açmaz şarkılarla şiirlerle şakımaya başlıyor bir mutluluk bir sevgi pıtırcığı halleri görmeniz gerek tabi bende "şu minik kuştan utanın bakın nasılda mutlu uyanıyor" dedikçe iyiden iyiye kendini kaptırıyor.
Ablası hazırlanırken ben onu giydirdim saçlarını taradım ördüm.Fırından çıkan mis gibi peynirli ekmeklerimizle kahvaltımızı yapmaya başladık.Sabah klasiğimiz olan süt dökme sırası bugün bendeydi elimin çarpmasıyla bir bardak sütü masaya boca ettim ama minik kuş "annecim üzülme bak bende bir kere dökmüştüm ama hiç bişee olmadı"diye beni teselli edince hep birlikte gülüştük.Haydin bakalım anne baba işe kızlar okula...

24 Şubat 2009 Salı

*KEREVİZ ZAMANI*




















Ben çok geç tanıştım kerevizle annem hiç yapmazdı daha doğrusu bilmezdi.Evlendikten sonra arada bir pişirirdim ama bu aralar sıklıkla yemeğe başladık.Kereviz hiç sevmeyenler bile bu tarifimi çok beğeniyor. Pazar günü alışverişte tazecik kerevizleri görünce dayanamadım aldım.Kızlar burun kıvırsada eşim ve ben severek yeriz..Dün akşam işten geldikten sonra bir taraftan sofrayı hazırlayıp bir taraftan da kerevizi yaptım en fazla 20 dakikanızı alır zaten biz yemeğimizi yerken pişti bile.Denemek isteyenlere işte tarifi:


ZEYTİNYAĞLI KEREVİZ


4 Tane orta boy kereviz
2 Tane orta boy patates
2 tane havuç
1 su bardağı konserve bezelye
Yarım demet dereotu
yarım çay bardağı zeytinyağı
1 tane portakalın suyu
1 limon
1 yemek kaşığı un
Tuz


Yapılışı:

Kerviz,patates.havuç soyulup iri elma dilimi şeklinde doğranır.Kararmamaları için limonlu suda biraz bekletilir.Yayvan bir tencerey alınır.bir bardak soğuk suyun içine bir limon suyu ve un konularak iyice karıştırılıp tencereye ilave edilir.Portakal suyunu zeytinyağını da üzerine gezdirip kısık ateşte pişmeye bırakılır.Pişmesine yakın üzerine bezelyelerde ilave adilip 10 dakika daha pişirilir.Soğuduktan sonra üzerine kıyılmış dereotu konur.



23 Şubat 2009 Pazartesi

*ANA HABER GÜLTENİ*









Küçük prenses televizyona el koymuş durumda sihirli dizilerden kurtardık derken bu seferde TRT Çocuk'a esir olduk.Öyle güzel kullanıyorki söylediklerimizi çok televizyon izlersek beyin hücrelerimiz ölür düşünemeyiz dediğim için cevap hazır küçük hanımda" Ama anne çok eğitici hiç beyin hücrelerimizi öldürmüyo deemii"


Akşam çok güldürdü beni hadi kızım açda haberleri izleyelim artık sıra bizde birazda bize bırak televizyonu dedim bana cevabı "anneciğim ama daha ana haber gülteni başlamadı ki"

21 Şubat 2009 Cumartesi

*YÖRESEL TATLAR*


















Ordu iline ait en sevdiğimiz lezzet "sakarca kayganası" sağolsun süleyla teyzemiz hazırlamış bize.


Haftasonu Kahvaltlarında da çok güzel oluyor.Ayıklaması biraz zahmetli ama bu zahmete değiyor.Tarifini vereyim desem sakarcayı nerden bulacaksınız.Buralara yolunuz düşerse ben size yaparım.


19 Şubat 2009 Perşembe

DÜNYA















Nazlı kızımın yazdığı Dünya şiiri "anne Bloguna yazarmısın" dedi.Bende hay hay dedim...


DÜNYA

İçimde yaşar
Dünya güzeli insanlar
Uydumdur Ay
Işığımdır Güneş
İçimde ülkeler

Hatta şehirler var
İçimdeki insanlar
Geceleri Ay'a bakar
Uzay boşluğunda
Sürüklenen bir gezegenim
Kendi etrafımda
Birde Güneş'in etrafında dönerim
Çok sevilirim
Herkes tarafından bilinirim
Çok gizemliyim
Ben Dünya'yım

18 Şubat 2009 Çarşamba

*ÇOCUKLARA HEDİYELERİM VAR*






















Uzun zamandır ailenin çocukları için hediye düşünüyordum. Hani özel bir gün için değil de hiç beklemedikleri bir an sevinecekleri bir şey olsun istedim.Sonra geçenlerde kirmiziminder sitesinde gördüm bu sevimli alet çantalarını çok hoşuma gitti tamam işte bu dedim.Ama tabi burası küçük bir şehir her istediğini hemen bulmak biraz zor.çarşıyı marketleri altüst ettim ama yok.Birde Migrosa bakayım dedim veeee işte burdalar
İçlerini renkli kalem,silgi,postit,yapıştırıcı ve diğer sevimli kırtasiye malzemeleriyle doldurdum.çikolatalı gofretide unutmadım görüldüğü gibi dünyayıda içine sığdırdım.
Artık minik sahiplerini bulmak için yola düşme vakti...

















16 Şubat 2009 Pazartesi

PENBİŞ ZARF






















Bahar erken geldi derken iki gündür grilerdeyiz.Bu sabah Boztepe yarıya kadar beyazlamıştı minik prenses çığlık çığlığa "anneeee baksana ne güzeellll, gidermiyiz Boztepeye lütfen lütfen....."

Havalar böyle iken benim içim sıcacık.Blog dünyasına girişimle birlikte tanıştığım sevgili arkadaşım Aşkınay'la mektuplaşmaya başladık.İlk mektubumu almış bulunmaktayım.Nasıl mutlu oldum anlatamam.Teşekkürler Aşkınay**






*RAHAT*


Blogda yayınlanan bir önceki yazıda planlanan herşey yapıldı . Hiç bir olumsuzluk yaşamadan gayet yorucu ama bir okadar keyifli haftasonunu noktaladık.

Menüyü merak edenlere:

-Lebeniye çorbası

-Krepli Tavuk

-Salçalı Biftek

-Şehriyeli Pilav

-Kuru biber ve patlıcan dolması

-Zeytinyağlı barbunya

-Mevsim salata

-Dondurmalı Baklava



13 Şubat 2009 Cuma

İKİ AYAK BİR PABUÇ




İki ayağımı bir pabuca sokmayı yine başardım.Şöyleki malum çalışan bir anneyim bu aralar işler yoğun cumartesiyi geçtik pazar günleride yarım gün mesaideyiz.Pazar günü öğleden sonra bizim kızlarla aylık toplantımız var iyi tamam da ben bunu unutup birde pazar akşamı yemeğe misafir davet ettim mi her ikisinide iptal etmenin mümkünatı yok.Köprüden önceki son çıkışı kaçırdım yani.



Eşim sen halledersin diye verdi coşkuyu ben de bu coşkuyla haftasonunu kafamda planladım.


*Cumartesi mesaiden çıkıp eksikler alınacak, eve gelinecek zeytinyağlılar yapılacak,etler terbiyelenecek,börek yapılıp buzdolabına kaldırılacak,çorba için küçük köfteler hazırlanacak,salata malzemeleri yıkanacak ev temizlenecek.



*Pazar günü sabah erken kalkılıp mesai saatine kadar çorba yapılacak, mesaiden çıkılıp kızlarla buluşulacak biraz erken müsaade istenilip eve dönülecek kalan yemek işleri yapılıp sofra hazırlanacak.Bu akşamki misafirlerimizi İlkdefa yemekde ağırlayacağım için biraz titizleniyorum menü kafamda oluştu gibi daha sonra masamı sizlerle paylaşırım şimdilik bu kadar...



12 Şubat 2009 Perşembe

BAHAR GELDİ!!!
























Oraları bilmem ama buralara bahar geldi. Güneş pırıl pırıl deniz masmavi içim kıpır kıpır...








11 Şubat 2009 Çarşamba

ÖDÜLLENDİM



Taze Bloguma ödül veren Sevgili merve yine beni unutmadı.Çok çok teşekkürler .Severek takip etiğim tüm Blog arkadaşlarıma yollamak isterdim ama kurallar böyleymiş

1. Seni ödüllendiren blog yazarının linkini vermek,

2. Bu ödülü başka 7 blog sahibine linklerini vererek göndermek,

3. Seçilen blog yazarlarını durumdan haberdar etmek.

Ve benim ödül listem :

askinay
elifcee
PaNDoRa
durubutik
elfeyp
seraptan
mucevherkutusu

HEDİYE / BAŞUCUMDA MÜZİK



Blog dünyasıyla henüz yeni tanışmışken sevgili Serap arkadaş'ın "hediye kitap" etkinliğine balıklama atladım. İyikide öyle yapmışım nasıl mutlu oldum anlatamam dün sabahtan itibaren ağzım kulaklarımda geziyorum.Hediye almak ayrı bir güzel tanımadığı birinden olması daha da güzel oluyormuş meğer.

Bana hediye kitabımı gönderen arkadaşım Elif ;Kendisini bu etkinlik sayesinde tanıdım.Blogundan okuduğum kadarıyla ortak zevklerimiz ve dünyaya aynı penecereden bakabileceğimiz biri olarak, onunla tanıştığıma çok mutlu oldum.Kendisini etkilemiş olan bu kitabı aynı keyifle okuyacağıma eminim.Çok çok teşekkürler...

Bir teşekkürde böyle bir etkinliği başlatan ve bizlere hoş anlar yaşatan Sevgili Serap'a...

9 Şubat 2009 Pazartesi

SEVDAYA DAİR

YÜREĞİME BAK SEVDİĞİM
ÇEKME GÖZLERİNİ GÖZLERİMDEN
BAK Kİ GÖRESİN
YÜREĞİMİN EN KOR ATEŞİNDE
DEMLEDİĞİM SEVGİYİ
YILLAR VAR Kİ
MAHSENLEŞTİ YÜREĞİM
NİCEDİR MAYALANDI SEVGİN SEVDİĞİM
SONUNA SORU İŞARETİ KOYMADAN
NEFESSİZ HAYKIRABİLİRİM
SONSUZLUKLA SARMAŞ DOLAŞ OLACAK O CÜMLEYİ
"YÜREĞİM ŞARAP MAHSENİDİR SEVGİDE..."

KIYISIZ SEVDAMIN FENERİNE..EŞİME* 30.03.1997-ANKARA

*NOT:Yanlış anlaşılmasın şiir bana yazıldı**



8 Şubat 2009 Pazar

EVDE SİNEMA KEYFİ


*JURİ

Haftasonları en büyük keyifimiz evde film izlemektir.Gündüz iş güç alışveriş derken akşam olup kızlar odalarına çekilince başlar seansımız.Film seçiminde sevgili eşim bazen yanılsada bu sefer hedefi onikiden vurmayı başardı.
Son günlerde evde izlediğimiz en güzel film olduğuna karar verdik.

Oyuncu kadrosu derseniz zaten mükemmel
John Cusack
Gene Hackman
Dustin Hoffman
Rachel Weisz

New Orleans'ta bir adam tüm parasını borsada kaybeder ve bunu sorumlusu olarak gördüğü yatırım şirketine silahlı saldırı düzenler.Birçok insan hayatını kaybeder.Ölenlerden birisinin karısı olayda kullanılan silahın yapım şirketine dava açar.Bu dava çok önemlidir.Çünkü kazanılırsa geçmişte ki bu tür davalar için emsal oluşturacaktır.

Davanın jürisi üzerinde dönen entirikalar sizi şok edecek.Film sonuna kadar insanı kendine bağlıyor.

Kadro,oyunculuk,konu,sürükleyicilik...Film bizden tam puan aldı.
Arşivinizde bulunması gereken bir film duyurulur...

6 Şubat 2009 Cuma

DESPERO



Dün minik prenses çok mutluydu.Kendi söylemiyle "Süleyla" teyzesinin kızı Gamze ablası bizdeydi güzel vakit geçirmişler Süheyla hanım onlara en sevdikleri kara kız kekinden de yapınca değmeyin keyiflerine.

Akşam biz işten gelip onların gitme vakti gelince küçük hanım başladı ağlamaya neyseki sinema planımız kurtardı bizi.Hemen hazırlandık. "yürüyerek gidelim anne hem zayıflarız dönüşte de babam alır bizi deeemmmiii"

Patlamış mısırımızı aldık koltuklarımıza kurulup filmimizi izledik.Ön sırada adaşı olduğu birini görünce tanışmak için elinden geleni yaptı.Film ara verdiğinde hemen yanına gidip "ikimizin de adı aynı biliyormusun" diyerek başladı sohbete.

Filmi çok beğendi babası ve ablasına bir çırpıda özetledi.

NOT: Filmden aklımda kalan bir cümle"Umudun varsa kimsenin kölesi olmazsın"

3 Şubat 2009 Salı

TOKALARDAN SEÇMELER

Toka sepetimizi elden geçirdik.Kırılanları eskiyenleri ayırdık.Bu arada kızlarda en sevdikleriyle modellik yaptılar.İkisinin de favorisi turuncu taç oldu...




















2 Şubat 2009 Pazartesi

ORGANİZE İŞLER BUNLAR








Bayılıyorum şu organizasyon işlerine
Kır düğünü ayrıntılarına bakarmısınız...
























M*İ*M*

Sevgili Merve tarafından mimlenmiş durumdayım hemen sıramı savayım bari

* Yaptığım 4 iş
-Bankacılık(Staj)
-Memuriyet
-Öğrencilik
-Annelik

*Defalarca izleyeceğim 4 film
-Eşkıya
-Akıl oyunları
-Beynelminel
-Şimdi yada asla

*Yaşadığım 4 yer
-İstanbul
-Ankara
-ordu
-?????

*İzlediğim 4 tv programı
-Canım Ailem
-Çok güzel hareketler bunlar
-Lezzet durakları
-Aykırı sorular

*Tatil için gittiğim 4 yer
-Antalya
-Fethiye
-Manavgat
-Erdek

*En sevdiğim 4 yemek
-Patlıcanın her çeşidi
-Biber Dolması
-Etli yaprak sarması
-kahvaltı

*Hemen şimdi olmak istedeğim 4 yer
-Şile de annemlerin balkonunda
-Kızlarla kumsalda(Eşim kumu sevmezde)
-İskandinav ülkelerinde
-Bulutların üzerinde

*Bir yağmur damlası olsaydım düşeceğim 4 yer
-Elele sahilde yürüyen sevgilierin üzerine (romantik olsun diye)
-Çimlenen tohumlara
-Kurumuş topraklara
-Yol kenarında Piknik yapanların üzerine (gıcıklık değilmi)

*Mimleyeceğim 4 kişi
Ya tanıdığım herkes mimlenmiş kim isterse sıra onun olsun...