Ne kadarda zor geçen bir aydı.Önce hayatını baharında noktalayan 24 fidan, ardından 7.2'lik Van-Erciş depremi Uzaktan uzağa yüreğimiz yangın yeri iken ya ateşin düştüğü yerlere ne demeli nasıl avutmalı...
Zor zamanlardayız vesselam ama keşke herkes gözyaşının renginin olmadığını anlasa artık.
Cumhuriyet Bayramımızın 88.yılı ise fırsattan istifade kutlanılmadı.Sanki çalgı çengi yada dansözle kutluyormuşuz gibi.
Hadi resepsiyonlar neysede resmi geçit törenlerinin iptali manidar olsa gerek.(Buda 2011 yılının Ekim ayına tarihi bir not olarak düşsün dedim)
Kasvetli günlerin kaçış noktası benim için Küçük Mucizeler dükkanı oldu.Hayatın içinden dört güçlü kadının umut,direnç ve dostluğun iyileştirici gücüne dayanan sıcacık hikayesi ile kendimi oyaladım.Çokda iyi geldi su gibi akıp gitti.
Bu ayda böylece bitsin gitsin artık.
Güzel bir Kasım ayı olsun hepimiz için...
31 Ekim 2011 Pazartesi
18 Ekim 2011 Salı
ERKEN AMA OLSUN
Sonbahar günleri derken birden kendimizi kışın kucağında buluverdik.Kar yağmadı ama yağmış kadar oldu.Hani kışı seviyoruz dedik ama ev sıcakken demeyi unuttum sanırım.Zira evimiz buz gibiydi.Koca bir yazı geçirip doğalgaz dönüşüm işlerini bugünlere bırakan sayın yetkililerin kulaklarını bir hayli çınlatmış olsakta bunun bize bir faydası olmadı.
Hal böyle olunca akşamları mutfaksal faaliyetler biter bitmez battaniyeyi alan bir köşeye büzüştü.Sabahları kimse yataktan kalkmak istemedi kızlar yorganın altından okul kıyafetlerini giyindi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)