5 Kasım 2015 Perşembe

RÜZGARIN PEŞİNE TAKILAN...



Şimdi ne yazsam ne söylesem cümleye nerden başlasam bende bilmiyorum. Ülke genelinde yaşananlar, ekonomik sıkıntılar, hastalıklar, kayıplar çevremizdeki insanların mutsuzluğu bireysel mutluluğa  da engel olmakta. Hal böyle iken önüne sunulan seçenekleri değerlendirmeyen kaderine razı bir toplumda yaşamak...

Şimdilerde yılın son zamanlarına geliyoruz. Sonbahar tüm ihtişamıyla gözlerimizi şenlendirmekte. Gezdiğimiz parklardan, yürüdüğümüz yollardan topladığımız kozalaklar, at kestaneleri, dallar yapraklar mutlu eder mi insanı?

Ediyor işte...

Malum en sevdiğimiz günler, sonrasında Aralık ayı ve yeni yıl hazırlıkları ruhuma iyi gelen o ışıltı. Sıcacık bir kahveyle birlikte okunan kitap, bugünün motifine hangi rengin uygun düşeceğine karar vermek. Masanın üstünde duran puzzle nın bir parçasını yerine yerleştirmek. Birde olmazsa olmaz planlar planlar...

İşte bizi iyileştiren küçük ayrıntılar. Demem o ki daha iyiyiz biz...



12 Ocak 2015 Pazartesi

YENİSİNDEN BİR YIL

Bir yılı daha iyisiyle kötüsüyle tükettik gitti. Günler hızla akıp gidiyor tamam da Aralık ayı daha bir hızlı geçiyor gibi. Sonuç olarak yıl bitti hepimiz bir yaş daha büyüdük.
Bu yıl yine bir Aralık itibariyle ağacımızı süsledik. Evimizi  yeniyıl konseptine uydurduk.  


Bir ay boyunca kırmızının yeşilin mumun kozalağın dibine vurmuş olduk.
Açıkçası 2014 yılı için söyleyebileceğim çok fazla bir şey yok gibi zaten blog yazıları için çok verimsiz bir yıl olduğu kesin lakin topu topu   on tane yazı anca yazabilmişim. Blog için biraz tembelim ama kalem defter için aynı şey söz konusu değil. Zira  2014 yılının ajandasını günlük gibi kullandım. Duygumu düşüncemi gezdiğimi gördüğümü her şeyi yazdım. Çokta hoşuma gitti. Aynı şeyi bu yıl içinde yapmaya başladım.



Her yıl bu zamanlar için bir gezi planı yapmayı geleneksel hale getirmiş olsam da  bu yıl hiç bir şey planladığım gibi olmadı. Kimi zaman sağlık sorunları kimi zaman kızların eğitim durumları kimi zamanda  tur şirketi tarafından iptal edilen gezi programı sayesinde bu yılı yurt dışı gezisi yapamadan tamamlamış olduk.
Ne diyelim sağlık olsun...
   

 



Yılın ilk gününe Viyana Filarmoni Orkestrasının yeni yıl konseri eşliğinde yaptığımız kahvaltıyla  başladık. Çekirdek ailenin tüm fertlerine yeni yıl hediyesi olarak aldığım pijamalar pek bir beğeni topladı. İpek kızım bunu geleneksel hale getirmemizi ve  bundan sonra  yılın ilk günü yeni pijama giyilmesinin hoş bir etkinlik olacağını söyledi.


Benim bu yeni yıldan tek bir beklentim var Her günkü sıradanlığı yaşamak. Belki farkında olmuyoruz ama aslında öyle büyük bir şans ki hayatı rutin halde yaşamak. Telaşsız olabildiğince sıradan. Sabah aynı saatte uyanmak gibi mesela alarmı 06:45'e kurmak sonra beş dakika daha diyip alarmı kapatmak gibi, Sonra kalkıp evde bir tur atıp kahvaltı paketlerini hazırlamak gibi, aceleyle evden çıkıp asansörü çağırırken bir şey unutup eve geri dönmek sonrada hızlıca dolmuşa yetişmeye çalışmak gibi.
Bu gün bitse de  hemen eve dönsek düşüncesi gibi. Eve geldiğimde kızları odalarında bulmak gibi.
Akşama ne pişirsem derdi gibi. Aynı saatte yemek masasına oturup sona kalana sofrayı toplatmak gibi. Her cumartesi pazara gidebilmek her seferinde alınan yeşilliklere söylenmek gibi.
Çok sıradan , çok basit ve çok bizim ol  2015...