30 Mart 2009 Pazartesi

OOFFF OF


















Birkez daha gelecek için endişelenmekte ne kadar haklı olduğumuzu gördük.Farklı bir sonuç beklemiyorduk ama yinede belki diye içimizde bir umut vardı.Maalesef bu ülkede dürüst temiz namuslu insanlar tercih edilmiyor.Yani inanamıyorum bu manzaraya yoksulluk ,işsizlik,açlık varken nasıl oluyorda bu sonuçlar çıkıyor.üzüldüm sinirlendim ama sonrada daha beter olun dedim.Kendinize layık gördüğünüz buysa alın tepe tepe kullanın.Layıkınızı bulun .Durmak yok yolunmaya devam....


Seçimlerin bizim için tek güzel yanı ilk defa yaşadığımız ilde kazananın yanında olmamız oldu.Bugüne kadar muhtar seçiminde bile isabeti tuttaramayan bir aile olduğumuzdan desteklediğimiz Belediye Başkanı seçilince gerçekten çok mutlu olduk.

28 Mart 2009 Cumartesi

TAVSİYE

Kitap etkinliğinde payıma düşen kitabımı okuyalı çok oldu ama bir türlü toparlayıpta bloga yazamamıştım hazır bugün işim azken yazıvereyim dedim.Bir erkeğin dilinden, bir kadının hissiyatı ancak bu kadar güzel yazılır .En güzel yanıda gerçek hayattan alıntı olması.İmkansız gibi görünen ama engel tanımayan hüzünlü bir aşk romanı okumak isteyenlere tavsiye edilir.

BAŞUCUMDA MÜZİK(KÜRŞAT BAŞAR)

" Eğer, hayatınızın herhangi bir an'ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken... Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün... Herkes aşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu.
Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın.'

Başucumda Müzik, bizi 'gerçekleşen bir rüya'ya götürüyor. 50'li ve 60'lı yılların karmaşasında unutulup gitmiş gizli bir aşk öyküsünü anlatıyor. Orada, sokaktan akordiyon sesinin geldiği bir bahar sabahında, unutulmaz cumartesilerde, unutulmuş şarkılarda eşsiz bir duyguyu, tutmak isterken avucumuzdan kayıp giden o rüyayı okuyacaksınız. Hem de çok tanıdık bir yakın tarihin çarpıcı gerçeğinin içinde..

27 Mart 2009 Cuma

*BEN KÜÇÜKKEN*/M*İ*M*


















Sevgili Aysema Öğretmenim ortaya çok güzel ama bir okadar da zor bir mim atmış ve listesindeki herkesi davet etmiş davetine icabet etmek için çocukluğuma küçük bir yolculuk yaptım kimi zaman hüzünlendim kimi zaman da gülümsedim.İşte sorular ve cevaplar


"Yeteneğe çok saygı duymuyorum. Yetenek genetiktir. Önemli olan onunla ne yaptığınızdır." Martin Ritt


Alıştırma:Genellikle çok derinlerde sakladığımız kazarak ortaya çıkarabileceğimiz yönlerimiz vardır. Kim ne derse desin hiçbir zaman çok geç değildir.Eksiklerimiz kadar olumlu yönlerimizi de kabul etmek oldukça önemlidir.
Cümleleri tamamlayın lütfen:

1. Çocukken ...okul gezilerini hep... kaçırdım.
2. Çocukken ...kendime ait bir odadan............. yoksundum.
3. Çocukken ...annemin bizimle ilgilenecek vakti hiç olmadı .Ben geniş bir ailede büyüdüm babaanne dede hala amca... annem büyük gelin olunca evin tüm yükü onun üstündeydi hiç sesi çıkmadan herşeyle o ilgilenirdi tabi durum böyle olunca bizle ilgilenecek ne hali nede dermanı kalırdı annemsiz geçen zamanlarım için... yaralanmış olabilirim.
4. Çocukken ...buz pateni yapan bir sporcu ....olmayı hayal ederdim.
5. Çocukken ....misafirlerle beraber masada yemek yemek... isterdim.
6. Evimizde asla yeterli ...özgürlük ve sessizlik....... olmadı.
7. Çocukken daha fazla ...babam ve annemle geçireceğim zamana... ihtiyaç duyardım.
8. Bir daha asla ...kaybettiğim yakınlarımı....... göremeyeceğim için üzgünüm.
9. Yıllar boyunca ...büyüdüğümde nasıl bir hayatım olacağını ve nerede yaşayacağımı...... merak ettim.
10.Ahhh vakit nasılda geçiyor geriye dönüp bakmak insanın canını ne kadarda yakıyor."çılgın zamanlarda yaşamak bize düştü; ölümün acımasızlıgı her zamankinden beter..gidenler, gelenler, düşenler..ah zamanın sonsuzlugunu anlamayanlar,düştük yola, güzel şeyler bulmak umudu ile,ışıkları ile büyük şehirler yol oldu bize,iz sürdük yalnızlıga"(*) zamanı iyi değerlendirmediğimden ve boşa harcadığım zaman kaybımdan dolayı kendimi suçladım.

Çocukluk anılarına doğru yolculuk yapmak isterlerse eğer sevgili Opalin Renkleri,Merve ve Aşkınay'ı davet etmek isterim.

24 Mart 2009 Salı

*AVUSTRALYA*

Biz artık yemeklerimizi Avusturalyada yiyoruz.Kahvaltıyı queensland'da akşam yemeğini Melbourne'de yedik.Masadaki sohbet konumuz Tasmania nasıl bir yerdir gerçekten canavarı varmıdır.İnternet araştırmacısı Nazlı kız ve babası merak edilen tüm konular hakkında bizi bilgilendirdiler.

Hayal ettiğimiz ve yaşamak istediğimiz bir coğrafyayı yemek masamıza taşıyan sevgili Opal sana çoook teşekkürler...



23 Mart 2009 Pazartesi

*YORGUN*








Yorucu bir haftasonu geçirdim.Cumartesi küçük hanımın odası boyandı ustamız biraz uyuşukmuydu ne küçücük odayı akşama kadar zor bitirdi.Bahanede hazır " abla iki renk olunca çok uğraştırıyor" evin tamamını boyatsak ne olacaktı bilmiyorum.Neyse usta boya işiyle uğraşırken bende bir güzel mutfağı temizledim dolapları kileri bir güzel elden geçirdim sildim düzenledim tam bir bahar temizliği oldu.usta işini bitirince odayı sildim şeklini prensesin istediği gibi yerleştirdik."Anneciğim bak nasıl renkler seçmişim ama çok güzel oldu deemi " çok da mütevazi olur kendileri.Bayılıyor böyle işlere değiştirsin süslesin yenilesin tam bir bayan profili ama ablasının umrunda bile değil.


Pazar günü öğlene kadar küçük prensesle mesaiyideydik.Nazlı kızım dersaneye babası veli toplantısına ordan briç klübüne gitti.mesai çıkışı doğru eve kalan işler yapıldı.Silindi süpürüldü cam kapı derken resmen pilim bitti.akşam için ne yemek yapsam diye düşünürken canım eşim imdada yetişti.Can dostların bahçesinde hamsi ızgara..... mevsimi bitmek üzere son hamsiler artık .Ben gidene kadar her şey hazırlanmış.Bahçede mangal başında bir güzel karnımız doyurduk.Yukarı çıkıp çayımızıda içtik.Eve dönüp pazar akşamı rutinlerinide yerine getirdikten sonra battaniyemi aldım tv karşısındaki kanepeye uzandım gerisini hatırlamıyorum.

18 Mart 2009 Çarşamba

*BAHAR POSTASI*

Haftayı ortaladık çarşambadan sonrası daha da hızlı geçiyor sanki. Hava bir bahar bir kış.Güneş yüzünü gösterdi ama yinede soğuk.Balkon çiçeklerimi daha ekemedim havaların biraz daha ısınması lazım ama minik prensesin odası için perde işini hallettik. ölçüleri alındı küçük hanımın beğendiği renk ve desenden siparişi verildi.Duvar renginide beğendik iki renk yapmaya kara verdik hercai mor ve lila perdelerde bu tonlarda cumartesi boyası yapılacak.Minik ve ben çoOOok mutluyuz.

Mutluluğum aldığım postalarla katmerlendi.Sevgili *Aşkınay *sıcacık mektubun ve şirin hediyelerin için kızlar ve ben sana çoook teşekkür ediyoruz.










***********************************************************************************




Ve sevgili *Moonsun * zarif kartın ve sevimli hediyelerin için sana da çook teşekkürler.

16 Mart 2009 Pazartesi

*MUTLULUĞUN RESMİ*/ M*İ*M






















Sevgili annelerlehayatadair beni mutlu eden şeyleri yazmamı istemiş.Şimdi böyle güzel bir davete gelde mutlu olma değilmi.İşte benim mutluluk tablom:

Bazıları için mutluluk Kaf Dağının ardıdır, bizler için ise, bir bakışlık ötedir....

Benim için mutluluğun en büyüğü sağlıklıktır.Yeni başlayan güne gerine gerine merhaba demektir.Gerisi de teferruattır.Yeri gelir bir kelimeden yeri gelir bir bakışdan mutlu olurum.Öyle ulaşılmaz şeylerde gözüm yoktur az olsun ama sevgiyle paylaşımla olsun.Mutluluk bazen Nazlı ceylanın güzelliğinde bazen İpek böceğinin kozasında,

Mutluluk başucumuzda...

Yazmak istersen eğer pas sende opalim

14 Mart 2009 Cumartesi

*KIZ KIZA GEZME/BROKOLİ ÇORBASI*



ohhh bugün kızlarımla bir güzell keyif yaptık.Sabah kahvaltısı hazırlandı Nazlı kızım ayaküstü birşeyler atıştırıp dersaneye gitti.Küçük prensesle analı kızlı güzelce kahvaltımızı yaptık.Evimiz süpürüldü silindi.Nazlımda dersaneden gelince hazırlanıp atladık arabamıza önce arkadaşım Nilgün' e gittik bu ayki toplantımız ordaydı.Yedik içtik sohbet muhabbet derken akşam ettik.Oradan çıkıp kızlarla market alışverişi yaptık.Çikolata çerez abur cubur alıp evin yolunu tuttuk.Gündüz börek çörek yiyince akşam hafif birşeylerle geçiştireyim dedim baktım dolapta brokoli pek severek yemezler ama belki çorba olunca sesleri çıkmaz diyerekten bir çorba yapayım bari dedim.çorbayı pişirdim Önce burun kıvırdılar ama ben kaselere koyup birde iştahla yemeye başlayınca baktım yandan yandan gelmeye başladılar.ayıptır söylemesi güzel de olmuştu hani.Yapmak isteyen olursa işte tarifi





















BROKOLİ ÇORBASI:
yarım paket brokoli
2 orta boy havuç
1 yemek kaşığı zeytinyağı
yarım yemek kaşığı salça
yarım çay bardağı prinç
1 çaybardağı süt
Tuz,karabiber,pulbiber

YAPILIŞI: Havuçları rendeleyip zeytinyağı ve salçayla beraber soteledim.içine ince ince doğradığım brokolileri ilave edip sotelemeye devam ettim.Tuzunu baharatınıda attım.Brokoliler biraz yumuşayınca kaynamış su ilave ettim 10 dakika kadar kaynadıktan sonra içine prinçleride ilave edip yaklaşık 20 dakika kadar pişirdim. Çorba pişince sütünü ilave ettim.bir taşım daha kaynatıp altını kapattım.10 dakika dinlendirip servis ettim.

12 Mart 2009 Perşembe

*KIZ KIZA*














Salı akşamı sevgili eşimi Ankaraya yolcu ettik.Haftasonuna kadar kalacak.Prensesler ve anneleri yalnız kaldı yani.
Nazlı kızım duygusal babası evde olmayınca tedirgin ama küçük prenses hem üzülüyo bir tarafttan da "ohhh anneciğim ne güzel birlikte uyuruz deemiiii" birlikte yatma kısmı işin içine girince akan sular duruyo onun için.Tam bir kız kıza pijama partisi durumundayız anlayacağınız.Kızlara belli etmiyorum ama bende kendimi tuhaf hissediyorum insan ne kadar da alışıyor içinde olduğu duruma sanki bir yarım eksik ev sessiz kızlarda uyuduktan sonra ev üstüme üstüme geliyor sanki bugün kendime bir iki film alayımda oyalanayım bari.Neyseki Haftasonunada bişe kalmadı zaten...


8 Mart 2009 Pazar

LAHMACUN PARTİSİ

Uzun zamandır evde lahmacun partisi yapmamıştık.Cumartesi mesai çıkışı alışveriş yapıp eve geldik Hemen ufak çaplı bir organizasyon sonucunda partiye katılacak can dost güzel insanlara bildirim yapıldı.Ben iç malzemesini hazırladım sevgili eşim fırına götürdü.Salataydı turşuydu acılı ezmeydi derken sofra donatıldı ama fotoğraf çekmeye fırsat olmadı.Yenildi içildi gülündü çalındı söylendi ve hafızalarda hoş bir sada, birde eşimin "Yiyin kuzu yavrularım" sözleri kaldı.






















(Sabah kalanlardan bir foto)

Pazar sabahı yürüyüş planlamıştım ama akşamdan yorulunca saat 10.00 a kadar uyumuşum.Minik prensesin öpücüğüyle uyandım hadi anne ben acıktım diyince yatmak olurmu kalktık birlikte kahvaltıyı hazırladık bugün salonda yapalım dedi talimat yerine getirildi.





















Kahvaltı yapıldı Sevgili eşimi bugün azad ettik önce havuza sonra briç kulübüne gitti.Nazlı kızım dersaneye gitti.Küçük hanım "anne bizde birlikte eğlenelim mi bugün?" tamam dedim bizde birlikte attık kendimizi dışarıya.Önce eğlence merkezine gittik top havuzu favorisi koştu atladı zıpladı eee tabi bu kadar hareketten sonra karnı acıktı.






















"pizza yermiyiz anne " ne demek hemen






















Sonrada birlikte çarşıda gezindik.Ben bu kriz işinden birşey anlamadım hertaraf tıklım tıklım.sokakta yürünmüyordu.Daha önce beğendiği çizmeleri görünce hemen mağazaya girdi baktık indirime girmiş "bir numarada büyük aldık seneyede giyer" diye






















Böylece küçükhanımın gönlünüde yapmış olduk.Herşey tamamda dönüş yolu sıkıntılı oldu yürüyerek gidelim diyince keyfi biraz kaçtı yoruldum karnım ağrıdı derken sokağımıza girdik apartmanların bahçelerine bakınca evet gerçekten bahar bahar kapıda....







6 Mart 2009 Cuma

*GEÇEN GÜN ÖMÜRDENDİR*

Bu haftada bitti yine cuma.Günler mi hızlandı bizmi koşuşturmaktan anlayamıyoruz bilmiyorum.Bir bakıyorum pazartesi bir bakıyorum cuma.Zamanı hızla tüketiyoruz.Bu sabah "kışıda bitirdik yüzümüzü bahara çevirdik" dedik eşimle.

Bahar kapıda yenilenme vakti yani.Benimde yapmayı düşündüğüm bir sürü planlarım var işte aklımda olanlar:

*Küçük hanımın odasına perde diktirmeye karar verdim.Eskilerle idare ediyorduk ama şöyle bir canlılık gelsin odaya, renklensin istiyorum biraz .Tabi perdesine uygun aksesuarlar ve birde yatak örtüsü. Canım benim genelde ablasının eskilerini ona kakalıyoruz.Neyseki sesi çıkmıyor ablasına hayran ya.Araştırmalara başladım.

*Balkondaki saksıların toprak ve çiçekleri yenilenecek.Bu sene hepsini sardunya yapmak istiyorum.









*Yemek odası ve oturma odasının yerlerini değiştirmek istiyorum ama şu televizyon uydu anten ıvır zıvır bağlantılarını sevgili eşim hallederim derse tabi

*Nazlı kızım odasındaki kanepeyi artık istemiyor odasını daraltıyormuş. Kanepeye uygun bir döşeme bulup oturma odasına almalıyım.

*Son olarak sevgili eşimi uyandırabilirsem sabah yürüyüşlerine başlamak istiyorum.

4 Mart 2009 Çarşamba

*ESKİCİ*



Bu sabah hep birlikte yine yollardayız küçük hanım geceden vukuatlı ufak bir fırça yedi benden surat beş karış tosarmış bir halde"bir dahada sizin yatağa gelmiycem,ablamınkine gitçemmm"
Yolda arka fonda Metin Kemal Kahraman dilimizde çığlık çığlığa ESKİCİ


kaybolmuş bir kentin eskicisiydi

makineleşmeye karşı duyguları topluyordu

kaybolmuş bu kentin sokaklarında

torbasında umut

torbasında ,insana dair ne varsa

yalnız değilsin eskici

bir sabah güneş doğar

sevgiden tuğlalarla

yeniden kurarız bu kenti

bu kent yorgun düşmüş bunca acıya

yeni bir güne başlıyor umarsızca

bir tek eskici duşmüş yollara

torbasında umut

torbasında, insana dair ne varsa...


*Dün Yusuf HAYALOĞLU da geçti bu dünyadan arkasında bıraktığı hazineyle...

2 Mart 2009 Pazartesi

**********)).....









Güneş yüzünü gösterince ne hüzün kaldı nede keder.Hele birde sevgili opalinrenkleri nin yazdığı yorumları okuyunca keyfim iyice yerine geldi.Bir aydır haftanın yedi günü çalıştık.Bu Pazar insafa gelindi ve dönüşümlü olarak çalışılacağı söylendi.Evde bayram havası tabi sonunda hep birlikte güzel geniş uzuuunnn bir pazar kahvaltısı yaptık.Öğlen Nazlı kızımın sınavı vardı o dersaneye gitii.Minik kuş ve babası havuza bende kendimi ev işlerine vurdum.Her taraf dip köşe temizlendi.Ev çiçek gibi bende çok mutlu oldum.Pazar günümüz böyle geçti .

Yeni haftanın hepimize sağlık getirmesini diliyorum.Zira Nazlı kızım bugün hasta okula gidemedi bütün gece öksürdü.Çocuklar öksürünce saçlarım sanki havaya kalkıyor.Canım benim beni üzmemek için birde kendini tutmazmı .Offf bu çocuklar ne zaman iyileşecek yaaaa....