20 Şubat 2013 Çarşamba

İPEKÇE ÖZÜR

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 



18 Şubat 2013 Pazartesi

YAZGÜLÜ HATUN


Babamın yagesi, benim babaannem, yedi çocuk, dört damat üç gelin, onyedi torun, oniki torun çocuğunu arkasında bırakarak bu dünyadan göçtü gitti.

Dedemin ölümünden sonra annemlerdeydi.Zalim alzheimer yaşadıklarını hatıralarını ondan çalmıştı.Arada bir hiç olmadık şeyleri hatırlıyor sonra tekrar herşeyi unutuyordu.Geçen pazar gecesi yatağında annemin elini tutarak hayata gözlerini yummuş.
 Son günlerde nedense "benim bu bahtımı kara yazmışlar" diye maniler söylüyormuşsa da her ikisi de  güzel bir ömür sürdü bu dünyada.

 Şimdi hepimizin çocukluğuna  düğününe bayramına tanıklık eden o şenlikli büyük evin ne tadı ne de tuzu kaldı. Odalarında gezip her bir eşyaya tek tek dokundum.Dedemin kitaplarına,babannemin elbiselerine o çok sevdiği vişne çürüğü yeleğine...

 Hiç sevmezdi siyahı ve griyi bana böyle  karanlık renkleri almayın diye çıkışırdı hepimize.Adı gibi yazgülüydü o renkli süslü mis kokulu.

Her gidenle biraz daha eksilirken , çocukluk anılarımın önüne sanki bir bulut geçti...



10 Şubat 2013 Pazar

BRÜKSEL NOTLARI


Geldik gezimizin son durağına

Her ne kadar Brüksel için turistik bir şehir demesek de şehirde gezebileceğiniz bir çok güzel yer var. İlk olarak şehrin en canlı ve önemli noktası olan Grand Place  Avrupa’nın en güzel meydanlarından biri. Sahip olduğu farklı yapısı ve üzerindeki çok güzel binalar ile meydan Brüksel gezisi boyunca en önemli gezi noktası olma özelliğinde. Meydana  yürüme mesafesinde ise Belçika’nın en önemli simgelerinden olan İşeyen Çocuk Heykeli (Menneken Pis) bulunuyor.
Grand Place’da karşınıza çıkan bir diğer heykel ise Belediye Binasının hemen yan tarafında ayakucunda bir köpekle uyuyan prinç kadın heykeli. Bu heykelin eline dokunan herkes yeniden Brüksel’e gelmeyi garantiliyormuş.

Belediye Binası ile ilgili bir de efsane var ki, söylenceye göre binayı bitirdiğinde bir tarafının diğer tarafına göre daha dar olduğunu farkeden mimar kendini en tepesinden atıp intihar etmiş. Gerçekten de binayı ortadan ikiye ayıran kulenin sağ tarafı ile sol tarafı aynı uzunlukta değil. Ancak bunun nedeni nedir, gerçekten mimar hatası mıdır, adamcağız hakikaten de kederine dayanamayıp intihar etmiş midir bunlar meçhul

Atomium, Brüksel’in bir diğer önemli gezilecek noktası. Burası tıpkı Eyfel Kulesi gibi fuar için yapılıp daha sonra kaldırılmayan yapılardan. 1958 yılında Expo58 fuarı için yapılan Ataomium fuar sonrasında kaldırılmamış. 102 metre yüksekliğindeki Atomium Brüksel’in en önemli turistik noktalarından.
Brüksel’de özellikle yayaların yoğun olduğu Rue Neuve gibi canlı sokak ve caddelerde yürümek bir zevkti çünkü adım başı karşılaştığınız wafflecılardan yayılan vanilya ve çikolata kokusu baş döndürücüydü.Birde Poul'ün frambuazlı macoranları vardıki şiir gibi desem yeridir.

250′den çok bira çeşidiyle Brüksel Avrupa’nın gerçek bira cennetiymiş. Bira söylediğiniz pub ve bistrolarda genelde şarabın yanına yakıştırılan bir de peynir tabağı söylemek yakışır diye not almıştım lakin şanssızlığımız cumartesi akşamı olması ve heryerin tıklım tıklım olması nedeniyle oturacak bir yer bulamamış olmamızdan ötürü tek bir bardak bira içemeden bu şehirden ayrılmış olduk.Ne yazıkki Belediye Binasındaki kadın heykelin eline de dokunamadığımız için birdaha gelme işide yalan oldu ama hadi neyse...




5 Şubat 2013 Salı

BRUGGE




Görülmeye değer bir şehir Brüjj ismini okuduğum gibi yazıyorum çünkü bu daha hoşuma gidiyor.Hansel ve Gratel masalından çıkma çikolata evlerle dolu bir orta çağ kenti… O kadar güzel ki  köşeden dönünce masal kahramanlarından biriyle karşılaşacakmış gibi  insanı masalın içinde tutuyor adeta…

Bir diğer  güzel ayrıntı Minnewater yani Aşk Gölü. Brüjj’ün kuğularını gördük burada. Öykü şöyle: Şehrin ileri gelen yöneticilerinden Pieter Lanchals 1488 yılında suçlu bulunarak idam edilir.  Habsburg ailesinin denetiminde olan bu şehirde olanları duyan Kral Maximilian tüm şehri kuğulara bakmakla cezalandırır. Brüjj halkı bu cezayı harfiyen uymuş zira  kuğular bu gün şehrin semboli haline gelmiş.

Bir diğer sembolde dantel.Hikayeye göre kocalarını ardı arkası kesilmez uzun savaşlara yollayan Brüjj’lü kadınlar akabinde manastırlara kapanır bir yandan eşlerinin sağ salim yurtlarına dönmeleri için dua eder bir yandan dantel örerlermiş. Böylelikle ileride büyük bir endüstriye dönüşecek olan dantel işi ortaya çıkmış. 

Orta Çağ'dan kalma mimarisi II. Dünya Savaşı'nda zarar görmediği için bozulmadan korunmuş, değişik çikolataları, danteli, kanalları,kuğuları ve Belçika birası ile ünlü turistik bir kent Brüjj bence benelüks turunun en güzel şehri. 
Haydi sizi masal diyarına, güzel bir müzikle seyre davet ediyorum tıklayın izleyin:)