31 Ekim 2009 Cumartesi

K I S A C A

*Ne gripmiş valla bu sefer süründürdü.Geçer gibi yapıp yapıp geri döndü.Domuzunu bilmem ama bizimki galiba keçi.Zira çok inatçı çıktı.

*Tatil de iyi denk geldi bu arada.Meyvemizi çerezimizi aldık.Sıcacık evimizde yumuşak yumuşak yattık.Cuma günü İstanbuldan Kaynım ve kızları geldi.Özlemişiz birlikte olmayı kızlar kuzenleriyle hoplayıp zıpladılar.Bizde kurduk masamızı ufak ufak demlendik.

*Saltanat sona erdi tabi bu gün çalışıyorum.Eşim Nazlıyı dersaneye benide işe bıraktı.Kahvaltıyı hazırlaması sizden dedim.Akşamdan birşeyler yapmıştım yanınada simit işlem tamamdır.

27 Ekim 2009 Salı

GRİPEK




Ailece hastayız.Önce İpekli arkadan ben sonra da eşim ,nazlı kızda henüz birşey yok.Genelde bu zincir Nazlıyla başlardı ama bu kez tersi oldu.Eşim birazda domuz gribinin korkusuyla doktora gidelim dedi.Her ne kadar ben iyiyim dediysemde olmaz sende gel diyerek benide kendisine refakat ettirdi.Teşhis soğuk algınlığı ilacımızı aldık.Çay çorba ıhlamur derken karşılıklı serildik koltuklara.Fırsat bu fırsat bir film izleyelim dedik.Filmimiz "kayıp oda" çok ilginç ve sürükleyic bir film.Gözümüzü ayırmadan izliyoruz heyecan dorukta iken İpektoşun fırçası ile filme ara verdik.Efendim biz nasıl bir anne babaymışız da insan biraz çocuklarıyla ilgilenirmiş de geldiğimizden beri gözümüzü televizyondan ayırmıyormuşuz da falanda filanda bir anda kendimizi okadar kötü hissettik ki anlatamam.Hemen kapattık filmi Anladık ki cüceler uyumadan film izlemek haram bize.Zaten bu cüce milletini kırkyıl sırtında taşı bir gün indir senden kötüsü olmaz.

21 Ekim 2009 Çarşamba

İ-PUDİNG

Kaç gündür bir puding yapma sevdası hasıl oldu bizim cücede

baktım olacağı yok hadi dedim.Girdik mutfağa "Anne sen karışma lütfen hepsini ben yapıcam" dedi.Bende hay hay dedim.








































DÜŞÜNCE BULUTU:) "Bu kadar emekten sonra soğumasını beklemek ne kötü"

15 Ekim 2009 Perşembe

**HATIRDA KALANLAR**
















Minik elleriyle Alacahüyük taşlarına,dikkatli bakışları ve özeni ile annesinin, babasının ve ablasının gönül teline adını kazıdığı anlar...


12 Ekim 2009 Pazartesi

KEM-KÜM



Kitap okuma alışkanlığımı kaybettim bu aralar.Dönem dönem böyle oluyor bana nedense.Hele birde çok hoşuma giden bir kitap okuduysam üzerine tek satır birşey okuyamıyorum.Uzun bir süredir Elif Şafak'ın Aşk'ında kaldım o kadar beğendimki dönüp dönüp okudum, sonra üzerine İstanbullular'ı koydum ama tad alamadım sonra sırada İstanbul'da bir yahudi ailesi vardı o da bitti ama durum aynı anlaşılan biraz mola dedim o gün bu gündür mola bitmedi.Okuma fiilim günlük gazeteler ve İpektoşun yatarken okumamı istediği Sultan Hiçbilmezin maceralarından ibaret.Hazır bizim prensesler uyurken titreyip kendime geliyor ve elime Melek Ağacı 'nı alıyorum...




10 Ekim 2009 Cumartesi

NERDE KALMIŞTIK



Sahiden nerde kalmıştım ben ya Biliyorum arayı biraz açtım teknik sorunlar iş yoğunluğu derken annemlerinde İstanbul'a dönmesiyle feleğimiz şaştı.

Geçip giden zamana okulların açılmasını bayramı geleni gideni tanışma yemeklerini hoşgeldiniz ziyaretlerini sığdırdık.

İpekli anasınıfına Nazlı kız 6. sınıfa başladı.İkiside eve yakın bir okulda sabahçı olarak öğrenim hayatlarına atıldı.Sabah hep birlikte çıkıyoruz.Öğlen iş durumuna göre ben yada eşim okuldan alıp eve bırakıyoruz.Neyseki annem ve babam iki haftalık aradan sonra geldilerde bizde rahatladık.




Bayramı İstanbulda geçirdik.Hemde şahane bir şekilde. Dedemlerde tüm aile biraraya geldik.Halamlar amcamlar damatlar gelinler kuzenler derken sanırım elli kişi olmuşuzdur.Doğal olarak eve nasıl sığdınız diye düşünebilirsiniz hemen yazıyorum bahçeli bir aile apartmanı olunca sorun anında çözülüyor havada güzeldi bahçede büyük bir mangal vede işlem tamam. Yenildi içildi doğumunu hatırladığım ufaklıkların koca adam oluşlarını hayretle hatta panikle görüldü.


Akşamları dostlarla Beyoğlu gecelerine akıldı.Eski günler yad edildi.Ve de ne iyi olduda yakınlara gelindi.Aslı halamın cümlesi karı koca kulağımızda çınladı "Sürgünden dönmüş gibisiniz"


Evet bizim sürgün yıllarımız galiba bitti.