24 Mayıs 2013 Cuma

"GÜL VEREN ELDE GÜL KOKUSU KALIR"

Birden bastıran sıcağı,birbirinin benzeri günlerin rehavetini dost bildiklerimizle dağıttık.Hanemiz şenlendi bereketimiz arttı.Sohbetlerde kahkahalarda arada hüzünlerde kaybolup gittik.Tekirdağ ilin bize kazandırdığı ailemizden farksız kıymet verdiklerimizle geçirdik haftasonumuzu.
Şehrimizin tarihi ve turistik yerlerini gezdik.Suuçtu şelalesi ilk durağımızdı.Mustafakemalpaşa ilçesine yaklaşık 20 km uzaklıkta yemyeşil ormanlık bir alanda çağıl çağıl akan bir doğa harikası.Nisan ve Mayıs ayları en coşkun akan zamanlarıymış. Kuş seslerinin su sesine karıştığı, yeşille sarmaş dolaş olduğu  Şelale harika ama çevresi için  aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.Yurdum insanı burayıda mangal ve ızgara dumanına boğup çerini çöpünü bırakıp gitmiş.Girişte para almayı bilen sayın yetkililer başkaca birşeyle ilgilenmemişler. 
Dönüş yolumuzun üzerinde bulunan Gölyazı'da  çay molası verdikten sonra yönümüzü şehir merkezine çevirdik..Ertesi gün Mudanya ve Trilye gezisinden sonra yolcularımızı yola revan eyledik.



8 Mayıs 2013 Çarşamba

MAYIS SIKINTISI


Mayıs ayı geldi çattı diycem ama nerdeyse yarılandı bile.Hayat hızıyla akıp giderken kızlar okula bizde işe gidip geliyoruz.Günler birbirinden çok farklı değil ama biliyorum ki bu rutin bile bize verilmiş bir şans.

Balkon sezonu başladı saksılarım çiçeklendi.Gidip gelip seviyorum sabah önce onlara bakıp sulayıp öyle çıkıyorum evden.














Hıdrelez geldi geçti.Bu sene ne gül ağacı altında
eşelendik ne de dilek diledik.Neyse Hızır ve İlyas'dan alacağımız olsun.

Ah şu zalim yetkililer kanun değiştirdiniz de ne oldu diycem olmayacak zira olan bana oldu. Bu ay itibari ile emekli olacakken dokuz sene daha çalışması lazım gelen yine ben oldum.Ama emekli olsan ne olacak dersen onu galiba bende bilmiyorum...