26 Ocak 2011 Çarşamba

KUTU-KUTU

   Ne zaman daha çok yazacağım desem diye karar alsam arayı iyice açıyorum.Bu aralar fena halde evle uğraşmaktayım.Herşeyi elden geçirdim.İkinci bir ev kuracak kadar fazla  eşya çıktı.Küçülen,eskiyen,kullanmaktan bıktığım ne varsa ayırdım.Her dolabı her köşeyi yeniden düzenledim.Kızlar beni sürekli ayırma  kolileme işinde gördükçe anne taşınıyormuyuz diye sordular.Taşınmadık ama  bir güzel yenilendik.Dolaplar ferahladı bardak çanak değişti.Mutfağa odalara girip çıktıkça dolapları açıp açıp bakıyorum.Çok hoşuma gidiyor.Şimdi sadece iki tekli koltuğumun kaplanma işi kaldı.Çiçekli goblen bir kumaş bulduğum anda onlarda yenilenecek.

   Bu gün kızlar evde okulları tatil özlemle beklenen kar yağışı dün öğlenden itibaren gelmiş bulunmakta.Her yer bembeyaz.Kar yağdıkça oleyyy diye havalara zıplamaktalar.İpektoşun doğum günü yaklaşmakta ama henüz hiç bir hazırlık yapamadık.Daha doğrusu ben kendimi ev düzenleme işine kaptırınca durum böyle oldu.Bu sene küçük bir partiyle geçiştirmeyi düşünmekteyim tabii küçükhanımı ikna  edebilirsem.
    İşle güçle evle ocakla çoluklu çoçukla uğraşırken kendimi nasılda hoş hissediyorum seviyorum ben bu hayatı ve bana kattıklarını...

   

12 Ocak 2011 Çarşamba

İPEK'İN GÜNLÜĞÜ

    Perhizine dikkat edeceğine söz verdirip annemide  yediklerinden sorumlu bakan olarak  görevlendiren  doktor babamı taburcu etmiş.Annemden eminimde umarım babam üzerine düşeni yaparda birdaha sıkıntı yaşamayız.

     Bu gün blog yazan hatun kişisi  olarak ikinci yılımı doldurmaktayım.Daha çok yazmak istiyorumda icraata gelince  biraz tembelleşiyorum. Lakin bu sene daha çok yazacağım.

   Evin cüceleri okuldu dersdi sınavdı derken tamgaz eğitimdeler.Bir an önce karne alıp tatile girmeyi iple çekmekteler.

    İpektoşun gündeminde birde doğumgünü var tabii.Yaklaşmakta olan doğumgünü için her gün bir fikirle yanıma gelmekte.Bu sene artık çoçukça şeyler istemezmiş çünkü çok büyümüş hem artık okuma yazmada öğrenmiş.Kendini tamamen genç kız havalarına sokuyor.
Bu aralar birde günlük yazma merağı başladı.Geçen gün merak ettim ne yazdığını bir bakayım dedim.İlk sayfanın ilk cümlesi:

"Sevgili günlük bu gün çok kaka yaptım")):


   

6 Ocak 2011 Perşembe

ELEMTEREFİŞ

     Tek sayılarıda sevmem derim ya hep, tamam ufaktan bir önyargım var inkar da etmiyorum zaten.Ama aksilikler de peş peşe geliyor işte.Telefondu,lastikti derken şimdi de babam şekerini tavan yaptırıp kendini hastane yataklarına attırmayı başardı.Doktoru şekeri normal değerlere inene kadar birkaç gün misafir edelim demiş.

   İpek kızımında gözleri dünden hafif kızarmıştı.Baktım sabah yatağından sesleniyor "anne gözlerimi açamıyorum, galiba kaşlarım birbirine yapışmış"

Bir yandan gülüp bir yandan çapaklarını ılık suyla temizledim.İyice kızarmış ve şişmiş gözlerle okula gitti.
(Bratislava'da şans getirdiğine inanılan bir şahıs,Az birazda bize gelsin diye)

3 Ocak 2011 Pazartesi

HAY AKSİ

   Hafta sonu küçük bir İstanbul kaçamağının ardından karanlık ve yağmurlu, birazda soğuk olan  yılın ilk iş gününe başladık.Karı koca birbirimize iyi temennilerde bulunarak işyerlerimize  gitmek üzere ayrıldık.Masama oturup çayımı içerken telefonumu evde unuttuğumu farkettim ve ben ne zaman bu işi yapsam kesin telefon çok lazım olur.Neyse  sabit telefondan arayıp durumu eşime bildireyim derken o benden önce davrandı.Beni bıraktıktan sonra arabanın lastiği patlamış.Allahtan küçük bir ildeyizde bu gibi durumlarda çok vakit kaybetmeden sorunları giderebiliyoruz.Velhasıl kelam yıla küçük aksiliklerle başlamış olduk.