29 Nisan 2013 Pazartesi

BİZİM ÜLKEMİZ CENNET(I)

Bu yılın 23 Nisanını Kuşadası-Şirince- Efes-Dilek Yarımadası Milli Parkı gezisiyle taçlandırdık.
Kışın yorgunluğunu kısa ama dolu dolu geçirilen dört günle atıp tükenen enerjimizi geri kazanıp işimize gücümüze geri döndük.Doğa baharın binbir rengine boyanmışken erdiğimiz bahara nefes aldığımız güne şükürler ettik.
Eşimin üniversiteden ev arkadaşıyla eşi ve oğluda bize eşlik etmek isteyince gezimizi iki aile olarak planladım. Gezinin tüm organizasyonu a' dan z' ye bendenize aitti.Kolay değil tam bir haftadan fazla bu iş üstünde çalıştım.

Kızların okul ve ders işleri ayarlandı.İzinler alındı.Ardından gidilecek gezilecek yerler belirlendi.Kalınacak otel ayarlandı.Gün gün eylem planı yapıldı.Yol için gerekli hazırlıklar ve valizler hazırlandı.Yola çıkmadan önceki akşam evde hava durumu,yanımıza alınacaklar,gezilecek yerler hakkında  bilgilendirme yapıldı.
Her zamankinden farklı olarak yola sabah erken çıkmadık.Arkadaşların uzun yol tecrübesi olmadığı için biraz daha rahat olması adına öğlen 12 gibi yola çıktık sık molalarla usul usul keyifli bir yolculuk sonunda akşam 7 civarında Kuşadası'na vardık.Kısa bir şehir turundan sonra yürüyerek Güvercin Adasına geldik.Adada bir kale var ama restorasyon olduğu için gezemedik.Adanın etrafında yürüyüyüp güneşin denize batmasını dalgalar eşliğinde izledik.Herkes birbirine denizin  kokusunu,rengini özlediğini beyan ederken adadan dönüş yoluna geçtik.Hemen adanın biraz ilerisinde şu an otel olarak hizmet veren 1618 yılında Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılan kervansarayı gezdik.
Gün biterken otelimize doğru yola koyulduk.Kuşadası Söke yolu üzerinde golf sahası içerisinde oldukça güzel manzaraya sahip otelimiz personelin ilgisi ve güleryüzü, yemekleri temizliği  ile hepimizden tam puan aldı. Bende rahat bir nefes almış oldum.
Ertesi gün kızlar uyurken karı koca güneşin doğuşunu izleyip kısa bir çevre turu yapıp kahvaltıya geçtik.hemen kahvaltının ardından Efes-Şirince-Meryemana güzergahında gezimiz başladı.Efes'de yaklaşık iki saatlik bir yürüyüş ile açık hava müzesinin tamamını dolaştık İpek ve Mert arada mızmız etsede yinede bizi çok üzmeden gezimizin bu etabını tamamlayıp Şirinceye doğru yola koyulduk.Yaklaşık sekiz km'lik virajlı ve dar ama yemyeşil bir yolun sonunda köye ulaştık.Köy öyle kalabalıkktı ki zaten dar olan köy sokaklarında yürümek bizi biraz bunalttı ama meyveli şarapların tadına bakarken keyfimiz yerine geldi.


Hiç yorum yok: