Evet ben bir yazar değilim sonuçta, sadece kendi kişisel tarihimi kayıt altına almak ve ileride annemle babam ne yapmışlar ne düşünmüşler birlikte neleri paylaşmışız diyecek kızlarıma yazılı bir şeyler kalsın diye yola çıktığım bir serüven güncesi burası.
Bu alan benim özgür alanım. Yazarım yazmam, sonra gelir tekrar yazarım, kime ne diyeceğim bir yer onun için hiç kendimi kasmadan canım ne istiyorsa yada nasıl cümle kurmak istiyorsam öyle yazmaya devam edeceğim.
2016 sahneden çekilmeye başladı gelen yıl giden yılı aratmasın diyeceğim ama bu yıl sanırım hepimiz için "Allah aşkına bir git ya" dedirtecek kadar oldu.
Üzüldük şaşırdık kırıldık yandık kavrulduk ama bu arada da ne olacaksa oldu. Sen ne yaparsan yap olanlar oluyor ya ondan ibaret hani. Onun içindir ki benim öyle kesin kesin karalarım kalmadı...
Umursamaz mı diyorsun duyarsız mı diyorsun bencil mi diyorsun vallahi hiç umurumda olmayacak artık. Payımıza düşeni yaşayacağız ama acı ama tatlı...
Mutluluk da mutsuzluk da bulaşıcıdır. Kendi adıma birçok kez deneyimlemişimdir. Onun için çevremde mutsuzluk mu var hemen kaçmak istiyorum oradan. Yakınan sızlanan biri mi var arkama bakmadan sıvışıyorum.
Ruhumuza iyi gelenler belli okumak yazmak ve gezmek birde müzik dinlemek...
Doğrudur yada değildir biz izole edilmiş bir hayatı tercih ediyoruz artık.
Ben kendi adıma bu yılı bu hislerle kapatacağım...
1 yorum:
Aramıza hoş geldin. Sen yazınca kendim yazmış gibi seviniyorum. Çok haklısın burası senin sayfan. Kimseye de bir özür borcun yok. Daha sık uğrasan, daha sık haber ulaştırsan kendinden daha çok mutlu oluruz biz de. Bir ara ben de blogda yazarken konulardan şaşmamaya aşırı özen gösterirdim. Sonra kendime dedim ki: Burası senin sayfan. Canın nasıl istiyorsa öyle yaz.
Sen de öyle yaz yani. Aldığın karardan da vazgeçme.
Bitmeyen dert yapmışlar, bu ülkenin üzerine fırlatmışlar çünkü.
Seninle aynı şekilde düşünüyorum.
Artık üzülmekten bıktım zira.
Yorum Gönder