Eveeet geldik bizi frenk diyarına revan eyleyen dünya şehri Paris'e
Üç gün boyunca adım adım karış karış müzesi kulesi tepesi köprüsü demeden gezip durduk.
Trafik bakımından İstanbul'u aratmayan şehir açıkhava müzesi kıvamında kafayı nereye çevirsen orda kalıyorsun.Soluk almak için oturacak çok şık cafeler var lakin elleri o kadar ağırki iki kahve getirene kadar adamın ömrünü yiyorlar.Anlaşabilmek içinde epey bir enerji harcamak gerekiyor ingilizce bilsende çok faydası yok arkadaşlar illede fransızca diyorlar.
Eyfel kulesinin gece görüntüsünü izlemek için soğuktan titreyerek beklerken hemen karşısında, kuleyi gören en güzel manzaralı evde muhterem bir türk evladının oturduğunu rehberimizden öğrendik. Hani kim diye soracak olursanız , reklamında beyaz at koşturup en yüksek faiz vaadiyle para toplayan sonrada ortadan kaybolan ismi lazım değil ama malum kişiyi siz bildiniz zaten.
3 yorum:
bildik bildik... oralarda da at koşturmaya niyetlenmiş demek ki :P
nasıl buldun yafrum ötekisi blogumu :)
Ben bu yazını nasıl atlamışım:))))) Offf, özledim yafu:))))
o beyaz atlıyı evinden çıkarken yakalamıştı gazeteciler:))
Paris in Midnight'ı iyiki de izlemişsiniz...
sevgiler selamlar
Yorum Gönder